Sayfalar

Merve Boluğur: Ayşegül o kadar da kötü değil bence, eğleniyor o...


Kanal D'nin iddialı dizisi Küçük Sırlar'ın başrol oyuncularından birisi de Merve Boluğur.. Ayşegül karakterini canlandıran Merve, "Acemi Cadı"da başlattığı cadılıklarını bu dizide biraz daha abartarak tam bir cadı oldu. Milliyet gazetesinin Merve Boluğur ile yaptığı en sıcak söyleşiyi aşağıda okuyabilirsiniz.

Yeni yaşının ilk günü. 24 oldun. mutlu yıllar!

Biliyor musun, doğum günüm olduğunu unuttum! Çekim bitti, üzerimi giyerken içeriden çağırdılar. Bir baktım bütün ekip, “İyi ki doğdun Merve” diye alkışlıyor; çok mutlu oldum. İki pasta vardı, biri Merve’ye, diğeri Ayşegül’e. (Küçük Sırlar’daki karakteri)

Eskiden popüler miydin?

Lisede hiç popüler değildim. Epey naif bir kızdım. Ne okulun en güzel kızıydım, ne de en başarılısı. Kendi halimdeydim. Utangaç ve içe dönük.

Şimdi?

Şimdi öyle değilim. Yavaş yavaş açılıyorum.

Erkekler seni reddeder miydi mesela?

Özellikle biri vardı, çok hoşlanıyordum ondan. İstemiyordu beni. Ama o zamanlar pas vermeyenler, şimdi geliyor. (gülüyor)

Kötü kızları oynamak daha zor olmalı ama sen iyi yapıyorsun. Senin içinde de var mı kötülük?

Ayşegül o kadar kötü değil bence, eğleniyor o. Kötüden ziyade sevgisiz. Ailevi bir temeli var. Sevgi ararken kötülük yapıyor; gerçek hayatta da var böyle insanlar. Ben onun gibi değilim, ama insanlarla uğraşmayı severim. Laf ebeliği de yaparım. İyi niyetliyim genelde, fakat insanları hayatımdan çıkarabiliyorum, en büyük kötülük bu bence.

Nasıl keşfettin kendini?

Herşey tesadüflerle oldu. Lisenin son yılıydı. Kuzenim, -bir ajansı var- fotoğraf çekimine beni de çağırdı. Orada tanıştığım biri, beni kendi ajansına çağırdı, kartını verdi. Ama aklım hiç oralarda değildi. Bir gün karta baktım, ajans bizim sokaktaymış. Geçerken uğradım ve onlar beni bırakmadı. Önce reklam, sonra da filmler geldi.

Bir anda mı emin oldun?

Evet, ‘Keloğlan Kara Prense Karşı’ filminin galasına gittiğim akşam, ışıklar karardı, beyazperdede kendimi gördüm ve “Tamam” dedim, “Bu işi yapmam gerek.”

Annen ve baban hemen “Tamam” dedi mi?

Yok, ikna etmem biraz zaman aldı. Oyunculuk işi ciddiye binince, konservatuvar sınavlarına girmek istedim, ama geç kalmıştım. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin sınavlarına yetiştim ve bir yıl sonra ‘Acemi Cadı’ oldum.

Üniversite ne oldu?

Kadir Has’ın hazırlık sınıfında kaldı.

Sinem Kobal’la aranızda gerginlik olduğuyla ilgili haberlere ne diyorsun?

Sinem’le ilgili çıkan haberler çok saçmaydı. Sette iyiyiz, set dışında da görüşecek pek zaman yok.

Ne tür kızlara tahammül edemiyorsun?

Şımarık, ukala, kibirli, saçıyla başıyla haşır neşir kızları hiç sevmem.

Gelecekteki sevgilin nasıl olsun?

Biraz büyük adamlardan hoşlanıyorum. Yaş farkı olması önemli. 5-6 yaş iyidir. Çünkü bir şeyler öğreneyim isterim. Zıpır adamlara dayanamam. Onlarla ilişki olmaz. Ağırlığı olmalı biraz. Çapkın da olmasın. Neyse ki acıyı değil, mutluluğu arayan biriyim. Konumu da önemli. İşini oturtmuş bir insanla, hayata yeni başlamış biri aynı değil...

Hande Yener - Sopa Şarkı Sözü


Her günahın bedeli var
Bunu zaten ödedim
Her delinin bir sebebi var
Bunu zaten söyledim

İçindeki yanlışın zinciri
Kopa kopa durur
Ama aşk böyledir
Önce sevdirir
Sonra sopa sopa vurur

Günaydın
Geç uyandın
Ama bitti
Aslında geç bile kaldım
Zor uyandım
Ama geçti
İlacın etkisi yok

Filenin Sultanları grubu dördüncü tamamladı

16. Dünya Kadınlar Voleybol Şampiyonası 2. tur E Grubu'nda yer alan A Milli Bayan Takımı, gruptaki son maçında Polonya'ya 3 - 1 yenildi. Türkiye böylece grubunu dördüncü sırada tamamlayarak beşincilik ve sekizincilik maçları oynamaya hak kazandı.

Japonya'nın Tokyo kentinde oynanan karşılaşmaya tutuk başlayan A Milliler, ilk seti 25 - 23 yenik kapattı. Çekişmeli geçen ve uzatmaya giden 2. seti ise A Milliler 26 - 24 alarak sette durumu 1 - 1'e getirdi. 3. sette rakibine karşı üstün bir oyun sergileyerek farkı 8'e kadar çıkaran A Milliler, setin sonlarına doğru art arda kaybettiği sayılarla 27 - 25 mağlup olarak 2 - 1 geriye düştü. 4. sete de iyi başlayan Polonya, seti 25 - 22, karşılaşmayı da 3 - 1 kazandı.

A Milli Takım, 10 Kasım nedeniyle bu mücadeleye siyah kurdeleyle çıktı. Ayrıca FIVB'den de izin alan milliler, maç öncesinde Atatürk için saygı duruşunda bulundu.

Antrenör Mehmet Bedestenlioğlu yönetimindeki milliler mücadeleye şu kadroyla çıktı: Esra Gümüş, Neriman Özsoy, Gülden Kayalar Kuzubaşıoğlu, Naz Aydemir, Neslihan Darnel, Bahar Toksoy.

Üç büyükler tarih mi oldu?


10`uncu haftalar itibariyle ilk kez ligin ilk üç sırasında üç büyüklerden hiçbiri yer alamadı

Eskiden herşey ne kolaydı. Ligdeki puan durumuna bakınca üç büyükler olarak bilinen Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş üçlüsünden en az ikisini ilk 3 sırada görürdük. Öyle olunca da Spor Toto oynamak da, İddaa oynamak da kolay gelirdi. Ne günlerdi o günler demenin zamanı geldi artık... Çünkü köprünün altından çok sular aktı ve ligin zirvesine oynayan takımların adı değişti, Anadolu takımlarının egemenliği başladı.

Süper Lig`de 10`uncu hafta itibariyle ilk üç sırada Bursaspor, Kayserispor ve Trabzonspor bulunuyor. Trabzonspor haftanın kapanış maçında ne sonuç alırsa alsın, ya ikinci ya da üçüncü sırada yer alacak. Üç büyükler ise ilk üç sırayı uzaktan izliyor. Fenerbahçe 4. sırada, Beşiktaş 7. sırada, Galatasaray ise 8. sırada yer alıyor. Üç büyüklerden Fenerbahçe deplasmanda lider Bursaspor ile berabere kaldı ve ilk 3 sırada yer alma ihtimalini yitirdi. Böylece lig tarihinde bir ilk yaşandı.

Biraz alkol cinsel gücü artırır

Sanılanın aksine alkol yatakta erkeklere köstek değil, destek oluyor

Alkolün cinsel yaşamlarında sekte vuracağından endişelenen erkekler, yapılan son araştırmanın şerefine kadeh kaldırabilir. Zira sonuçlara göre içkiyi tadında içen erkekler, hiç içki içmeyen "Yeşilaycılardan" sertleşme sorunuyla çok daha nadir karşılaşıyorlar.

İngiliz uzmanlar tarafından yapılan bir araştırma, sanılanın aksine alkollü içki içmenin erkeklerin cinsel yaşamında olumsuz değil olumlu etkileri olduğunu gösteriyor. Avustralya`da 2000 erkek katılımcı üzerinde 2 yıl süreyle yapılan araştırma, alkol kullanan erkeklerin yeşilaycı`lara oranla yüzde 30 oranında daha az sertleşme sorunu yaşadıklarını gösteriyor.

Ancak aşırı alkol tüketenler veya içkiye hafta sonları yüklenen erkekler, yaşıtlarına göre daha sık sertleşme sorunu yaşıyorlar. Uzmanlar, sadece hafta sonları bile aşırı içki içmenin cinselliği sürekli ağır içki içen erkekler kadar etkilediğini belirtiyorlar ve sıklığı haftada kaç kere olursa olsun hiçbir erkeğin günde 2 en çok 3 kadehten daha fazla alkol almamasını tavsiye ediyorlar.

Sigara tiryakilerine kötü haber

Araştırmalara göre cinsel performansı en çok tehlikede olan grup ise alkolle birlikte sigara içenler. Doktorlar sigaranın vücuttaki damarları tahrip ederek erekte olmayı ve ereksiyonu korumayı zorlaştırdığını söylüyor. Damarları büzen nikotinin etkisinin alkolle birleştiğinde zirve yaptığını belirten doktorlar, cinsel performanslarını yükseklerde tutmak isteyen erkeklere muhakkak sigarayı bırakmalarını öneriyor.

Cinsel depresyona dikkat!

Depresyonla birlikte gelen cinsel sorunlardan kurtulmanın yolları

Uyku sorunu, iştahsızlık, çaresizlik sonucu oluşan depresyon cinsel yaşantınızı da olumsuz etkileyebilir. Depresyona giren erkeklerde isteksizlik, sertleşme ve erken boşalma görüldüğünü gibi birlikte olunulsa da zevk alınmaz. Fakat; bu durum depresyonun bitimiyle birlikte tüm bu cinsel sorunlarda son bulur.

Eşlerin birbirine desteği şart...

Depresyon cinsel sorunlara yol açtığı gibi kimi zaman cinsel sorunlar yüzünden kişiler depresyona girebilir. Kişi kendini cinsel anlamda yetersiz hissedip karamsarlığa sürüklendiğinde depresyona da girebilir. Cinsel hayatın tamamen bittiğini düşünen kişi zaten depresyonda ise bu durum çok daha ağırlaşabilir. Böyle durumlarda eşler birbirine yardımcı olmalıdır. Çünkü; evde herhangi birinin depresyona girmesi herkesi etkileyebilir.

Bazı evliliklerde ilk günlerden başlayan yorgunluk ev içindeki gerilimde cinsel yaşamı olumsuz yönde etkileyebilir. Erkeğin eşine karşı yaşadığı mahcubiyet iktidarsızlığa neden olabilir fakat; bu durum çok uzun sürmeden son bulur. Ancak; uzun sürdüğü zaman ilaç desteği gerekebilir.

Antidepresanlar cinsel sorunları tetikliyor.

Antidepresanlarda kişilerin cinsel yaşamını olumsuz etkileyebiliyor. Depresyonda kullanılan ilaçlar kişilerin cinsel yaşamlarını; sertleşme sorunu, cinsel isteksizlik ve orgazm sorunlarına neden olabiliyor. Antidepresanlardan sonra cinsel yaşamlarında sorun yaşadıklarını fark eden kişiler ilaç tedavisini kesip farklı yöntemlere başvurdukları gözlendi. Fakat; depresyonun yada cinsel sorunların düzelmesi için eşlerin birbirine desteği dışında daha ciddi bir durum var ise; bir doktora mutlaka başvurmak gerekli…

En çok neden kavga ediliyor?

Yapılan araştırmaya göre kadınlarla erkekler arasındaki kavgaların bir numaralı sebebinin para olduğu ortaya çıktı.

Evli ya da bekar bütün çiftlerin bir numaralı kavga konusu sanıldığı gibi kıskançlık ya da seks değil, para. Yapılan anket sonuçlarına göre çiftlerin yüzde 42`si para yüzünden sık sık kavga ettiğini söylerken, her yüz çiftten 84`ü ayrılık nedenlerinin para kaynaklı olduğunu söylüyor.

Para konulu kavgaların bir numaralı gündem maddesi ise finansal öncelikler. Flört aşamasındaki çiftler arasındaki kavgaların nedeni çoğunlukla erkeğin para harcamak istememesi. Kadınların yüzde 57`si sevgilerinin yatırım bahanesiyle kendilerini yemeğe çıkarmak veya tatile götürmek istemedikleri görüşünde. Erkeklerin en büyük derdi ise partnerlerinin aşırısı savurgan olması.

Erkeklerin çoğu ellerine geçen parayı uzun vadeli yatırımlar veya sigortaya yatırmak isterken, kadınların arzusu tatile çıkmak veya ev tadilatı yapmak. Maddi darboğazda olan erkekler paralarını arttırmak için yatırım yapmak isterken, kadınlar ise paranın ev giderlerine harcanmasından yana.

Türkü Turan kimdir?

1 Şubat 1985 tarihinde Bodrum'da dünyaya gelen Türkü Turan, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji bölümünde öğrenim gördü. Şu sıralar Fox TV'nin Çakıl Taşları adlı dizisinde Sevil rolünde izlediğimiz güzel oyuncunun büyük hayallerinden biri, yönetmenlik. Nedeni, altı yaşında evden kaçıp, Atlas Sineması’nda izlediği, Zülfü Livaneli’nin ‘Sis’ filmi.

Onun kamerayla tanışması ise 2006’da oldu. Sinek TV’de yayınlanan ‘Zamazingo’ isimli müzik programının sunuculuğunu yapıyordu. Bu ilk deneyim, ona oyunculuk kapısını araladı. Kanal D’de yayınlanan ‘Annem’ dizisinden teklif geldi. “Aslında sinema yönetmeni olmak istiyordum. Oyunculuğu okulda bulunan tiyatro kulüplerinde yapıyordum. ‘Annem’ dizisiyle birlikte, bu işi kamera önünde yapmak da çok hoşuma gitti ve oyuncu olmaya karar verdim.”

Boş zamanlarını kamera arkasını izleyip, teknik açıdan kendini geliştirerek değerlendiriyor. Nişantaşı Anadolu Lisesi’nden mezun ve yıl sonunda Mimar Sinan Sosyoloji Bölümü’nden diplomasını almayı planlıyor. “Sosyoloji okumak, insanın dünya görüşünü değiştiriyor. Karakter canlandırırken de epey işe yarıyor.” İlk sinema deneyiminde de şanslıydı. Reha Erdem’in son filmi ‘Kosmos’da Neptün isimli gizemli bir genç kızı canlandırdı. Gelecek planlarında eğitim var: “Zamanı ve parayı aynı anda bulduğumda, oyunculuk üzerine eğitim almak istiyorum.”

Yaz döneminde yeni bir dizi projesiyle TV’de olma ihtimalinin yüksek olduğunu müjdeliyor. Yönetmen koltuğuna oturmak için henüz erken; ancak anlatacak iyi bir hikâyesi olduğu an, herkesi ekran başına çağıracağını söylüyor.